Güzel bir Ege köyüne yaptığım yolculuk sırasında şahane bir siyah beyaz tekir kediye rastladım. İpek gibi uzun bir kürkü, büyük gözleri ve kocaman bir karnı vardı.
Yaşlı bir kadın gülümseyerek:
“Doğum yapmak üzere”, dedi ve ekledi: “O bir Norveç Orman Kedisi!”
Ona döndüm ve inanmaz bir şekilde:
“Nasıl yani? Emin misiniz?” Diye sordum.
Yaşlı kadın adı gibi emindi. Bu hamile kedi gibi görünen uzun kıllı kedilerin aslında Norveç Orman Kedisi olduklarını uzun uzun anlattı.
Tabii uzun kıllı Anadolu kedilerinin gizemli bir İskandinav soyundan geldiğine inanan sadece bu yaşlı kadın değildi; arkadaşlarımdan, halamdan ve internetten de benzer şeyler duymuştum.
Sosyal medyada sahiplendirme siteleri ve grupları da ücretsiz Norveç Orman Kedisi (Norwegian Forest Cat) ilanları paylaşmaktaydı ve bazı veteriner hekimlerin de kedilerin sağlık karnelerine hevesle bu kedi ırkını yazdıklarına bizzat şahit olmuştum. Peki, ama insanlar neden Norveç Orman kedilerinin sokaklarda gezdiklerine inanmak istiyordu? Bir yerde bir terslik vardı.
Kediniz neden “Norveç Orman Kedisi” değil
Başka ülkelerde de böyle midir bilinmez ama nedense ülkemizde kediler kürklerinin rengi ve kıllarının uzunluğu konusunda ayrımcılığa uğramaktadır. Örneğin tüm beyaz kedilerin “milli Türk kedi ırkı” Van Kedisi ya da Ankara Kedisi olduğuna inanılmaktadır, aynı düşünce tarzıyla diğer renkteki kediler de ırk, cins ya da belli ırkların kırmasıdır. Ne de olsa Türkiye binlerce yıldır medeniyetlerin kavşağında bulunmaktadır ve kedi popülasyonlarının birbirine çokça karışmış olması şaşırtıcı değildir. Şehirlerimizin sokaklarında Norveç Orman Kedisi, Sibirya Kedisi, Russian Blue, Bombay, Maine Coon gibi çeşitli kedi ırkları koşuşturmaktadır…
Ya da gerçek başkadır.

Anadolu Kedisi. Foto: Caner Cangül
Norveç Orman kedileri ve diğer ırk kedilerin Türkiye sokaklarına nasıl geldiği bir muammadır. Kimileri bu kedilerin Avrupa gemilerinden atlayıp geldiğini kimileri de sokakta görülen kedilerin bir zamanlar pet shoplardan alınıp sokağa terk edildiğini öne sürmektedir. İstediğiniz hikayeye inanmakta serbestsiniz, zira ikisi de son derece saçmadır.
Dünya üzerinde Norveç Orman Kedisi üreten yüzlerce hatta binlerce üretici olabilir; ancak Türkiye’de bir tane bile Norveç Orman Kedisi üreticisi bulamayacağınızdan eminim. Pet shoplar da bu kedi ırkına pek rağbet etmemektedir. Norveç Orman kedilerinin pet shoplardan satın alınıp sokağa atılıp sokaklarda çoğaldığı varsayımı da külliyen yalandır. Okumaya devam ederseniz neden böyle dediğimi anlayacaksınız.
Gerçek, Türkiye sokaklarında Norveç Orman Kedisi ve diğer ırk kedilerin bulunmadığından ibarettir. Bazılarınızın buna itiraz edeceğini biliyorum ancak öncelikle ırk kedi ne demektir, nasıl ortaya çıkar ona değinelim.
Irk kedi doğada kendiliğinden bulunan ya da sokakta dolaşan bir kedi değildir. Aynı şekilde bilim insanlarının yeni bir tür keşfetmesi gibi yeni bir kedi ırkını doğada bulamazsınız. Kedi üreticisi yeni bir kedi ırkı yaratmaya karar verir ve istenen görüntüye sahip kedileri seçer (1). Bunu yaparken iki seçenek vardır: dış ortamda yaşayanlar (ırk olmayanlar) veya hâlihazırda bulunan ırklar (İran, Siyam vs.). Öngörülebilir ve istenen görüntüye sahip kedinin ortaya çıkması için bir kuşaktan fazla doğum olması gerekir ve bu tamamen insan eli ve kontrolüyle yapılan yapay seçilim ya da seçici üretim (selective breeding) adı verilen bir süreçtir. Üreticiler genellikle kedilerin soyağacı veya şecere (pedigree) kayıtlarını yani kedinin ebeveynlerini, büyükanne ve babalarını, kardeşlerini vs. gösteren kayıtları detaylı bir şekilde tutarlar.
Norveç Orman Kedisi üreticileri, pedigree sahibi olmayan kedilerin katiyen Norveç Orman Kedisi olmadığı konusunda ısrarcıdırlar. İnanın ki üreticilerle ilgili güvenebileceğiniz tek konu budur ve bu konuda eminlerdir, çünkü bu kedi ırklarını onlar yaratıp üretmektedir.
Şimdi sokaklarda gördüğümüz kedilere gelelim. Bu kedilere genel olarak “doğal kediler” diyoruz, Anadolu ve çevresindekilere ise “Anadolu kedisi” diyoruz, ancak çoğunluk bu kedileri “sokak kedisi” olarak bilmektedir.

Anadolu kedisi (Norveç Orman Kedisi değil). Foto: Tilkioglu
Aynı şekilde sokakta yaşayan köpeklerin de farklı ırkların kırması olduğuna inanılır; bazıları gerçekten de öyledir ancak çoğu değildir (7). Kedilerin hikâyesinin de köpeklerinkiyle benzer olduğuna inanma eğilimi gösteririz ancak ırk kedi ve ırk olmayan kedi arasındaki ilişki bu kadar basit değildir. Sokakta yaşayan kedilerin ya da yabani kedilerin kedi ırklarından geldiği varsayımı genetik araştırmalarla incelenmiştir.
Genetik uzmanları değişik bölgelerden 944 kedinin DNA dizilimini incelemişlerdir. Bulgularına göre bu kediler farklı ve antik doğal kedi popülasyonlarını temsil etmektedirler. Bu eşsiz popülasyonlardan biri de Anadolu kedileridir (2). Bu araştırmaya göre doğal kediler ile yapay olarak üretilmiş kediler birbirinden çok farklıdır. Yine de tüm kedi ırklarının soylarının izini bu doğal popülasyonlara kadar sürmek mümkündür. Örneğin Norveç Orman Kedisi, Avrupa’nın doğal kedilerinden gelmektedir (2,4).
Tüm kedi ırklarının ataları doğal kedilerdir, buraya kadar şaşırtıcı bir durum yok. Ancak doğal kedilerin ataları ırk kediler değildir (1,2,3). En başta doğal kediler vardı, ırk kediler sonradan ortaya çıkmıştır. Irk kediler doğal kedilerle karışmamıştır, bu genetik araştırmalarla kanıtlanmış bir durumdur; yani sokağa terk edilmiş ırk kedi söylemi geçersizdir. Araştırma aynı zamanda Vikinglerin Anadolu’ya Kuzey Avrupa’dan kediler getirdiği varsayımını da çürütmektedir. Eğer durum böyle olsaydı, günümüz Türkiye’sindeki kedilerle Avrupa’daki kediler arasında ciddi benzerlikler görülmeliydi, hâlbuki yoktur. Aksine bilim insanları Kıbrıs, Lübnan ve İsrail’deki kedilerin Türkiye’dekilerden farklı olmadığını ortaya koymuşlardır (2).
Sizi hayal kırıklığına uğratmak gibi olmasın ancak sokaklarımızda gördüğümüz Norveç Orman Kedisi’ne benzeyen kediler “Norveç Orman Kedisi” değildir. Onlar Anadolu’nun doğal güzellikleridir, İskandinavya’dan ya da üreticilerden ithal değillerdir.
Peki, o zaman bizim uzun kıllı kedilerimiz neden Norveç Orman Kedisi’ne benzerler?
Bir kedi ırkına yüzeysel benzerlik o kedinin o ırk kedi olduğunu göstermez.
Doğal kedilerin kedi ırklarıyla benzerlik göstermesinin üç mantıklı açıklaması vardır:
1) Ortak atalara sahiptirler: Tüm ev kedileri Anadolu yaban kedilerinden gelmektedir.
Dünya yüzündeki farklı kedi popülasyonlarında görülen değişik renk ve uzun kıl mutasyonları bu yaban kedilerinin mirasıdır. Dünya üzerindeki kedilerin benzer görünmeleri atalarından
ayrışmalarının yakın tarihte olmasından da kaynaklanmaktadır. Kediler Kuzey Avrupa’ya ancak birkaç bin yıl önce gelmişlerdir (5). Evrimsel açıdan baktığımızda, kedi popülasyonlarının büyük değişikliklere uğraması için yeterince zaman geçmemiştir, buna fenotip yani dış görünüş de dahildir.
2) Kedi ırklarının hepsi doğal kedilerden türemiştir (1,2,3): Avrupa’daki doğal kediler de Anadolu kedilerine benzediğinden, bu kedilerden üretilen ırkların da Anadolu kedilerine benzer olması normaldir.

Norveç Orman Kedisi bir ırk olmasına rağmen hala doğal kedilere benzerlik gösterir. Diğer ırklara nazaran bu kedilerin “normal görünüşe” sahip olması ve köken aldıkları Avrupa’daki uzun kıllı doğal kedilere benzer gözükmeleri tamamen üreticilerin şahsi tercihidir. Foto: Prillfoto/Dreamstime
3) Bütün ırk kediler acayip görünüşlü değildir: Bir kedi ırkının garip ya da sıra dışı görünüşe sahip olmasına insanlar karar verebilir. Norveç Orman Kedisi gibi ırkların “normal görünüşe” sahip olması üreticilerin öyle gözükmelerini istemesindendir (6).
Norveç Orman Kedisinin gerçek hikâyesi
Eğer siz de Türkiye’de sokaktan kedi sahiplenmiş pek çok insandan biriyseniz, hemen Google’da kedinizin ırkını araştırmışsınızdır. Kedinizin Norveç Orman Kedisi’ne çok benzediğini görüp arkadaşlarınıza ve büyükannenize hiç para vermeden özel bir kedi ırkı sahiplenmiş olduğunuzla böbürlenebilirsiniz artık. Tabii ki dünyanın tüm bilgi kaynağının parmaklarınızın ucunda olması internette okuduğunuz her şeyin doğru olduğunu göstermez.
1930’larda internet ve Google yoktu. Olsaydı da Norveç Orman Kedisi aramalarda çıkmayacaktı.
Neden? Çünkü o yıllarda henüz böyle bir kedi ırkı üretilmemişti. Ama o yıllarda Norveç’te yaşamış olsaydınız, yerel gazetelerdeki bir fotoğrafta Haldis Rohlff adlı üreticinin kucağındaki uzun kıllı “Petten” adlı kediyi görecektiniz.

Haldis Rohlff ve Petten isimli kedisi
Bayan Rohlff kedisinin mahallenin sokaklarında gezen çirkin kısa kıllı kedilerden çok farklı olduğuna inanıyordu. Böylece kendi kedisinin ve başka güzel uzun kıllı kedilerin yeni bir kedi ırkı olduğunu düşündü: Norveç Kedisi!
Ancak 2. Dünya savaşı çıktı ve zaman kedi üretmek için hiç uygun değildi. Bayan Rohlff ve üretici arkadaşları tipsiz kısa kıllı kedilerin bu güzel uzun kıllı kedileri yok olmanın eşiğine getireceğinden korkuyorlardı. Bu korkuyla yaklaşık 40 yıl yaşadıktan sonra “Norveç’in milli kedi ırkı” olduğuna inandıkları uzun kıllı kedilerin üretimine başladılar (6).
1973 yılında üreticiler ideal Norveç kedi ırkını tanımladılar. Üretici lisanında kendi “standart kedi” tanımlarını hayali değil gerçek kedilere göre yaptılar (ki bu üretici dünyasında nadir görülür). Pans Truls isimli kedi Norveç kedi ırkının prototipi oldu. Aşağıda Pans Tuls’u kısa kıllı annesiyle birlikte görebilirsiniz.

Pans Tuls ve kısa kıllı annesi (sağ aşağıda)
1930’lardaki Petten ve 1970’lerdeki Pans Tuls adlı kedilere Norveç Orman Kedisi demek doğru olmaz. Ancak Pans Tuls ve bu kedinin soyu olan kediler daha sonra Norveç Orman Kedisi olarak adlandırılacak ırkın ataları olduğunu biliyoruz. Bugün bildiğimiz haliyle Norveç Orman Kedisi’nin ortaya çıkış süreci pek çok kuşağa yayılan kontrollü bir kedi üretiminin sonucudur.
Üreticilerin kedi ırkı üretme sevdası, ne yazık ki kedilerin sağlığı açısından her daim ciddi sorunlar doğurmuştur (3). Pek çok kedi ırkında olduğu gibi Norveç Orman Kedisi’nin de çeşitli sağlık sorunları vardır. Bu kedilerde hipertrofik kardiyomiyopati (8), kalp kasının anormal kalınlaşması, anemiye yol açan genetik kan hastalığı pirüvat kinaz eksikliği (9), şeker hastalığı (10) ve deri problemleri (11) sıkça görülmektedir. Başka bir korkunç hastalık da glükozun metabolize edilememesinden kaynaklanan glikojen depolama hastalığıdır (12). Bu hastalıkla doğan yavrular şiddetli kas zafiyeti çekerler, yürürken zorlanır ve acı duyarlar. Bu kedinin yavruları genellikle kalp yetmezliğinden ölürler.
Yanlış olduğu kanıtlanmış 3 Norveç Orman Kedisi efsanesi
Peki, ama bir dakika, Vikinglere ne oldu? Norveç Orman kedileri Vikinglerle beraber deniz yolculuklarına çıkmıyor muydu, diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Norveç Orman Kedisi çetin hava şartlarına göre evrimleşmiş doğal bir kedi ırkı değil miydi?
Sizi hayal kırıklığına uğratacağım ancak Norveç Orman Kedisi’nin gerçek hikâyesi oldukça sıkıcıdır ve bu yazıyı okuduysanız bunu zaten biliyorsunuzdur. Ama tabii ki Vikingler ve orman kedileriyle ilgili hikâyeler daha çekicidir, ancak bunlar efsanelerden ve masallardan ibarettir.
Buyurun açıklayalım:
Efsane 1: Norveç Orman Kedileri Norveç’in ormanlarında ortaya çıkmıştır. Yıllar boyu süren doğal seçilim ile gelişmiştir
Norveç Orman Kedisi adı üreticiler tarafından kulağa hoş gelmek üzere uydurulmuş bir isimdir.
Bu ırkın ataları ormanlarda yaşayan yabani kediler değil, Kuzey Avrupa sokaklarındaki sıradan uzun kıllı kedilerdir (2). Tüm evcil kedilerin atası olan yaban kedisi (Felis lybica lybica) dahil tüm evcil kediler genellikle ormanlardan uzak yaşarlar, dolayısıyla “orman kedisi” hiçbir evcil kedi için doğru bir tanım değildir. Ancak üreticiler doğrularla hiçbir zaman ilgilenmezler, onlar sadece ürettikleri kedi ırkının insanlara ilginç ve cazip gelmesiyle ilgilenirler. Bu bir pazarlama takdiğidir.
Efsane 2: Vikingler Norveç Orman Kedilerini, fare avlamaları için yolculuklarına beraber götürmüşlerdir
Norveç Orman Kedisi ırkı kedilerin tarihi 50 yıldan uzun değildir (6). Dolayısıyla bu kedilerin bin küsur yıl önce Viking gemilerinde olma ihtimali yoktur. Vikingler gemilerinde birtakım uzun kıllı kedilerle yolculuk ettilerse de, bunlar o zamanlarda henüz ortaya çıkmamış olan Norveç Orman Kedisi değildiler. Ayrıca kedinin kıl uzunluğunun Vikinglerin umurunda olduğunu hiç sanmam.
Efsane 3: Norveç Orman Kedisinin uzun kılları soğuk havaya adaptasyon sürecinde ortaya çıkmıştır
Tıpkı kürk rengi gibi, kıl uzunluğu da çevresel faktörler sonucunda ortaya çıkan özellikler arasında değildir. Tespit edilmiş en eski uzun kıl mutasyonu (c475A>C) muhtemelen Anadolu civarında ehlileştirilmiş yaban kedilerinde ortaya çıkarak sonraki kuşaklara aktarılmıştır. Bu mutasyona sahip kediler daha sonra Kuzey Avrupa da dahil olmak üzere dünyanın diğer bölgelerine yayılmışlardır. Neredeyse tüm uzun kıllı kediler bu eski mutasyonu taşımaktadır (13).
Aynı zamanda araştırmalar Avrupa’daki kedilerinin de bazı yeni uzun kıl mutasyonlarına sahip olduklarını göstermektedir, ancak bunların soğuk havaya adaptasyonla ilgisi yoktur (14,15). Kısa kıllı kediler Kuzey ülkelerinde daha dezavantajlı değillerdir, soğuk havalarla pekâlâ başa çıkabilirler: onları soğuktan güzelce koruyan kalın kürkleri vardır. Uzun kıllar kedilerin kışı daha kolay atlatmalarını sağlasaydı, bu özelliği doğal seçilim ortaya çıkarırdı. Ama gelin görün ki kısa kıllı kediler dünyanın her yerinde uzun kıllılardan daha kalabalıktırlar. Uzun kıl geni, doğası gereği çekinik bir gendir -uzun kıllı yavrular olması için iki ebeveynin de bu geni taşıması gerekir- bu yüzden de çoğu kedi popülasyonunda daha nadir görülür.

Karda yürüyen uzun kıllı bir Anadolu kedisi. Kedilerdeki uzun kıl soğuk iklime adaptasyon sonucu değildir. Foto: Gül Oruk
Ama veteriner hekimim kedimin Norveç Orman Kedisi olduğunu söyledi!
Etrafımdaki insanlar kedileri ırklarından bağımsız olarak sevdiklerini söylüyorlar. Ancak eminim ki çoğu, imkânları olsa Scottish Fold, İran ve diğer ırkları tercih ederler. Gerçekte ise ırk kedi takıntılı bu dünyada, maalesef kediye etiket değerine göre kıymet veriyoruz. Aynı şekilde siyah kedinin Bombay, gri kedinin Russian Blue ya da uzun kıllının Norveç Orman Kedisi olduğuna inanmak, onları melez ya da sokak kedisi olarak düşünmekten daha çok hoşumuza gidiyor. Açıkçası onlara “sokak kedisi” demek saygısızca ve küçültücü bence. O zaman neden kedilerimize böyle diyoruz?
Veteriner hekiminiz kedinizin Norveç Orman Kedisi ya da başka bir ırk olduğunu düşünüyorsa ne olmuş? Büyük olasılıkla o da, yanlış da olsa, tıpkı sizin gibi ırk kedi etiketlemesinin çekici olduğunu düşünüyor. Yetkili ya da uzman bir kişinin söylemesiyle Anadolu kediniz Norveç Orman Kedisine dönüşmez. Belki bu moda da ırk kedilere yanlış sebeplerle hayranlık duymayı ve güzel Anadolu kedilerimizi “sokak kedisi” olarak yaftalamayı bıraktığımız zaman sona erecektir.
English:
Adopting Norwegian Forest cat from the street? Turkish people are obsessed with cat breeds
Kapak fotoğrafı: iStock (Viking gemileri) ve Onur Erman (Anadolu kedisi)
Kaynaklar
Lyons, L. A., & Kurushima, J. D. (2012). A Short Natural History of the Cat and its Relationship with Humans. In The Cat. Elsevier Inc..
2.Kurushima, J. D., Lipinski, M. J., Gandolfi, B., Froenicke, L., Grahn, J. C., Grahn, R. A., &
Lyons, L. A. (2013). Variation of cats under domestication: genetic assignment of domestic cats to breeds and worldwide random‐bred populations. Animal genetics, 44(3), 311-324.
3. Gandolfi, B., & Alhaddad, H. (2015). Investigation of inherited diseases in cats: genetic and
genomic strategies over three decades. Journal of feline medicine and surgery, 17(5), 405 415.
4. Alhaddad, H., Khan, R., Grahn, R. A., Gandolfi, B., Mullikin, J. C., Cole, S. A., … & Lyons, L. A. (2013). Extent of linkage disequilibrium in the domestic cat, Felis silvestris catus, and its breeds. PLoS One, 8(1), e53537.
5. Ottoni, C., Van Neer, W., De Cupere, B., Daligault, J., Guimaraes, S., Peters, J., … &
Bălăşescu, A. (2017). The palaeogenetics of cat dispersal in the ancient world. Nature Ecology & Evolution, 1(7), 0139.
6. Helgren, J. A. (2013). Encyclopedia of Cat Breeds. A Complete Guide to the Domestic Cats of North America. Barron’s Educational series, Hauppauge.
7. Uzel, S. (2016, 11 Aralık). Doğanın Safkan Köpek Irkı Hangisi? Bilimfili.
8. März, I., Wilkie, L.J., Harrington, N. et al. (2015) Familial cardiomyopathy in Norwegian Forest cats. Journal of Feline Medicine and Surgery, 17 (8), 681–691
9. Grahn, R.A., Grahn, J.C., Penedo, M.C., Helps, C.R. & Lyons, L.A. (2012) Erythrocyte
pyruvate kinase deficiency mutation identified in multiple breeds of domestic cats. BMC Veterinary Research, 8, 207.
10. Öhlund, M., Fall, T., StrömHölst, B. et al. (2015) Incidence of diabetes mellitus in insured
swedish cats in relation to age, breed and sex. Journal of Veterinary Internal Medicine, 29 (5), 1342–1347.;
11. Leistra, W. H., van Oost, B. A., & Willemse, T. (2005). Non-pruritic granuloma in Norwegian forest cats. The Veterinary record, 156(18), 575-577.
12. Fyfe, J.C., Kurzhals, R.L., Hawkins, M.G. et al. (2007) A complex rearrangement in GBE1
causes both peri- natal hypoglycemic collapse and late‐juvenile‐onset neuromuscular
degeneration in glycogen storage disease type IV of Norwegian Forest Cats Molecular Genetics and Metabolism, 90 (4), 383–392.
13. Bach, L. H. (2010). Analysis of FGF5 and construction of a high-resolution radiation hybrid panel for the domestic cat. University of California, Davis.
14. Leslie A. Lyons, 2008, Unraveling the Genetic Mysteries of the Cat: New Discoveries in
Feline-Inherited Diseases and Traits, Genomics of Disease, Stadler Genetics Symposia Series 2008, pp 41-56
15. Kehler, J. S., David, V. A., Schäffer, A. A., Bajema, K., Eizirik, E., Ryugo, D. K., … & Menotti-Raymond, M. (2007). Four independent mutations in the feline fibroblast growth factor 5 gene determine the long-haired phenotype in domestic cats. Journal of Heredity, 98(6), 555-566.