İzmir ili Konak ilçesi sınırlarındaki eski fuarda öğle arası yürüyüşlerimiz sırasında tanıştığımız bir kediciği iki arkadaş olarak sağlığından endişelendiğimiz için iç fuar yolunda veteriner kliniği demekte zorlandığım İzmir Büyükşehir Belediyesi Küçük Hayvan Polikliniği’ne 17.12.2020 tarihinde götürdük.
Kediciğin çok durgun olması, ayakaltında yatıyor olması, yemek yememesi, kendini temizleyemiyor olması dikkatimizi çekti. Bu kediciğin öncesinde daha farklı olduğunu da biliyoruz. Ayrıca hekimiz ve ikimiz de kedilerle iç içe büyümüş insanlarız, evimizde kedilerimiz var, kedileri tanıyoruz yani. Veteriner kliniğine girdiğimizde ve endişelerimizi anlattığımızda öncelikle huyu öyledir her böyle olan kediye hasta dersek vs. gibi dalga geçer tarzda bir yaklaşımla karşılaştık. O sırada kedi kucağımızdan bir anda alındı (orada çalışmadığını sonradan öğrendiğimiz ve fuardaki kedileri toplayıp kısırlaştırmaya getirme gibi kendince bir görev edinmiş bir hanım tarafından) ve ne oluyor demeye fırsat kalmadan bize kedinin muayene edildiği, bir sorununun olmadığı ve kısırlaştırma operasyonuna alındığı söylendi!
Bunların hepsi yaklaşık 5 dakika içinde gerçekleşti. Kedinin ameliyat olmasını istemediğimizi, sahipleneceğimizi, geri vermelerini söylediğimizde bize operasyona alındığını, 2-3 saat sonra çıkacağını ve operasyon ardından yeniden fuara bırakılacağını söylediler. Kedinin durumu ile ilgili bilgi almak için telefon numarası istediğimde yine dalga geçer tarzda telefon olmadığı e-mail atmamız gerektiği söylendi.
Açıkçası o ana kadar olan şeyler hiçbir şekilde güven vermediğinden kediyi sahiplenmeye karar verdik ve bununla ilgili tutanak da doldurduk. Kediyi sahiplenecek arkadaşımızla birlikte 3 saat sonra kediyi teslim almak üzere gittik, ameliyat yerinin üzeri bir gazlı bezle dahi kapatılmamış şekilde gözler açık resmen box’un içine atılmış bir şekilde bize teslim edildi ve iyi olduğu, geceye doğru kendine geleceği söylendi.
Gece vakti olduğu halde kendine gelemeyen bu kedicik sabah saatlerinde sahiplenen arkadaşımızın kollarında can çekişerek fuarda acilen yeniden muayeneye giderken öldü. Fuardaki veterinerin bu kez de arkadaşımıza “demek ki önceden bir enfeksiyonu varmış, anestezili bir operasyonu kaldıramamış hasta olduğu için, bu nedenle ölmüş muhtemelen, oluyor böyle şeyler” dediğini öğrendik.
Bir şekilde telefonunu bulduğumuz polikliniği defalarca aramamıza rağmen ve mail adreslerine mailler atmamıza rağmen olayla ilgili net bir bilgi alamadık. İki gündür gerek yakın gerek uzak çevremizde benzer olayları yaşayan sayısız insan olduğunu öğrendik, dehşete düşmüş durumdayız.
İzmir fuarının içerisindeki bu sözde veteriner kliniği, getirilme sebebi ne olursa olsun seri şekilde kedilerin kısırlaştırıldığı, veterinerlerin kasap gibi çalıştıkları, giren canlının sağ çıkamadığı, ölüm saçan denetimsiz bir yer halinde varlığını sürdürmeye ne yazık ki devam ediyor. Öyle üzgün ve öfkeliyim ki anlatamam. Şu ana kadar büyükşehir belediyesi başta olmak üzere birçok yere durumu anlatan mesaj, mail, dilekçe yolladık telefonla irtibata geçmeye çalıştık. Olabildiğince fazla duyulması için elimizden ne gelirse yapmaya çalışıyoruz. Bu nedenle bir de Change.org üzerinden bir imza kampanyası başlattık. Bize destek olursanız çok çok seviniriz. Teşekkürler.