Cezalandırma kesinlikle işe yaramaz ve birbirinizden nefret etmenize neden olur.
Kediler köpeklere benzemezler. Onlara söz geçirmek çok daha zordur. Çoğu zaman biz kedilere hizmet eder duruma düşeriz.
Kedi sahipleri hep kedilerinin uygunsuz davranışlarından yakınır. En çok şikâyet konusu olan davranışları da kumlarının dışına bir yere tuvaletlerini yapmalarıdır. Sahipleri çoğunlukla bunu bilinçli olarak – yani bir şeye kızdıklarında ve hınç almak istediklerinde yaptıklarını düşünür.
Peki, kedi sahibi bu uygunsuz çiş/kaka yapma davranışına nasıl dur diyecektir? Ya da daha geniş anlamda, kedilerin bizim istediğimizi yapmalarını nasıl sağlarız?
Önce kedinizi anlayın
“Kedilerin ve insanların karşılıklı iletişimi üzerinde araştırmalar yapan Susanne Schötz, “Kedi sahipleri kedilerinin neden kumları dışına çiş/kaka yaptıklarını keşfetmelidirler. Bir kedinin davranışlarının nedenini anlamak, sorunlara etkin çözüm bulmanın en iyi yoludur.” diyor.
Genellikle kedilerin eğitilmesi dendiğinde, arkadaşlarımızı etkilemeye yarayacak hoş şeyler yapmalarını öğretmek gelir aklımıza. Ancak İngiliz biyolog John Bradshaw kediyi eğitmekte asıl amacın kediyi mutlu kılmak ve insanlarla ilişkisini geliştirmek olduğunu söyler.
Kediler de stres yaşayabilir. Kediler alışkanlıklarına bağlı yaratıklardır, yere düşen bir nesne, yeri değiştirilen bir iskemle gibi nedenlerle ürkerek endişe duyabilirler. Bu daha büyük değişikliklerin onlar için travma sebebi olabileceği anlamına gelir.
Stres de tırmıklamaya, saldırganlığa ve istenmeyen yerlere çiş/kaka yapmalarına yol açabilir.
Cezalandırma bir işe yaramaz, aksine her şeyi daha da kötüleştirir
Susanne Schötz kedileri asla cezalandırmamamız gerektiğini söylüyor.
“Asla diyorum! Neden cezalandırıldığını anlayamayan kedinin, bu yola getirme eylemini yapan kişiyle doğrudan ilişkilendirme olasılığı çok yüksektir. Sonuçta da gördüğü her yerde bu kişiden kaçmaya çalışacaktır.”
Cezalandırma yöntemini kullanmak kedinizle aranıza gittikçe artan bir mesafe koyacak, uzun vadede de ilişkinizi tamamen koparacaktır.
Peki, kedinize neyin kabul edilebilir, neyin kabul edilemez olduğunu nasıl anlatacaksınız? Örneğin, mutfak tezgahında dolaşmaktan vazgeçmesini nasıl sağlayacaksınız?
Schötz, kedilerin yiyecek, oyuncak ve okşama gibi ödüllendirme yöntemleriyle terbiye edilmesi gerektiğini düşünmektedir.
Kedileri ödül ile terbiye etmek mümkündür
Genellikle köpeklerde kullanılan tıklama sesi ve ödül ile terbiye kedilerde de işe yarayan bir yöntemidir.
Tıklama sesinden hemen sonra bir oyuncak ya da mama verildiğinde, kedi bu ödülü tıklama sesiyle ilişkilendireceğinden, birkaç defadan sonra sadece tıklama sesi reaksiyon vermesi için yeterli olacaktır. Daha sonraları tıklama sesi “aferin” sözcüğü ile değiştirilebilir.
Eğitim kısa süreli seanslar halinde yapılmalıdır. Kedinin kısa süreli olan hafızası uzun ve yoğun seanslar yerine iki dakikalık seanslara daha uygundur. Aynı zamanda kedinin uygun bir ruh durumunda olmasına dikkat etmelidir- rahatlamış ama yeterince uyanık. Çok aç değil, ama çok da tok değil.
Schötz, bu metodun işe yaraması için kedinin motive edilmesinin de gerektiğini eklemektedir. Kedinin olan biteni bütünüyle kavraması da epey bir süre alabilir.
Unutmayın ki, köpekler sürekli insanları memnun etmeye çalışan canlılardır ama kedilerin böyle bir şeyi iş edindikleri hiç görülmemiştir.
Kediler hala epey yabanidirler
Bir kediye istediğinizi yaptırmanın bu kadar zor oluşunun nedeni, aslında kedinin sizin patron olduğunuz varsayımını kabul etmemesidir.
Üstelik biyolog John Bradshaw’a göre kediler bizim ayrı bir tür canlı olduğumuzu bile düşünmemektedirler. Bizim iri kediler olduğumuzu düşünürler.
Kediler, köpekler gibi binlerce yıldır işlevsel olarak seçilerek üretilmedikleri için evcilleşmemişlerdir. Kemirgen nüfusunu kontrol altında tutmadaki doğal becerileri nedeniyle beslenmiş, ama asla özel bir amaç için üretilmemişlerdir.
Kediler, yetiştirilmeleri ya da doğaları gereği fırlatılan sopayı getirmek ya da evi korumak için yaratılmamışlardır. Bradshaw, kedilerin insanlara olan ilgisinin öğrenilen bir davranıştan daha çok içgüdüleri nedeniyle olduğunu söylemektedir.
Ortalığı batırmamaları için ödüllendirmek?
Peki, bir kedinin evde ortalığı batırmasını nasıl engellersiniz?
Susanna Schötz, “Kediler kumları dışında bir yere bilerek ve isteyerek yapmazlar. Her zaman bunun için iyi bir nedenleri vardır.” diyor.
Kedilerin bizim gibi bir şeylere kızabildiklerini düşünmüyor. Bir kedi daha çok bulunduğu anı yaşar ve geleceği de pek düşünmez.
Araştırmacımız, “Eğer bir kedi durumdan hoşnut değilse, bunu tıslayarak ya da tırmalayarak belli eder ve bunu bir hırçınlık gösterisi olarak yapar. Ancak bu kısa süreli bir davranıştır ve bizler gibi uzun süreli dargın kalamazlar.” demektedir.
Schötz, bir kedinin davranışlarının nedenini – o davranışa yol açan olası durumları bir bir eleyerek, ayıklama yöntemi ile bulmamız gerektiğini söylüyor:
Kutusunun dışını kirleten kedilerin bunu yapması için önce bedensel bir sorunları olup olmadığına bakılmalı ve bir veterinere götürülmelidirler.
Kutularını olması gerektiği gibi kullanmamaları için olası diğer nedenler ise:
Evde olan bir değişiklik: eve başka bir kedi, hayvan ya da bebeğin gelişi
Kutudaki kumun kirlenmiş olması, yeterli miktarda ya da uygun türde kum olmayışı
Kutunun, kedinin huzurlu ve güvenli bir şekilde işini yapacağı bir yerde değil ayakaltı ve gürültülü bir yerde olması
Kedinin stresli ve rahatsız edici bir davranışla karşılaşmış olması, örneğin başka bir kedi ile kavga etmiş ya da bir insan tarafından cezalandırılmış olması
Kedinin temel ihtiyaçlarının karşılanmıyor olması: yeterince doymuyor ya da sahibi onunla oynamadığı için canı sıkılıyor olması olabilir.
Schötz, belki de kutunun kedinin pislettiği yere konmasının işe yarayabileceğini ve sahibinin de sabırlı olması gerektiğini belirtiyor.
“Sorunun asıl nedeni bulunduğunda, çoğu durumda kedi de kutunun dışına yapmaktan vazgeçer” diye ekliyor araştırmacımız.
Kedileri eğitmek için yapılacaklar listesi:
Sabırlı olun.
Sorunun nedenini bulun.
İkna etmek için bir ödül kullanın: Örneğin kutusunu/kafesini kullanmıyor ise, kutunun yakınına her gittiğinde ödüllendirin. İçine girdiğinde ödülü daha da arttırın.
Hemen öncesinde “aferin” veya “akıllı pisi” gibi sözcükler kullanarak sevdiği bir mama verin veya okşayın. Böylece bu sözcükler hoşa giden bir şey olarak hatırlanacak ve kendi başına ödül yerine geçecektir.
Köpekler için kullanılan tıklama yöntemi, kedilerde de işe yarayabilir.
Asla cezalandırma yöntemi kullanmayın.
Kokular da işe yarayabilir. Piyasada belirli yerlere sıkılarak kedinin orasını güvenli ve tanıdık hissetmesini sağlayan kokular satılmaktadır. Ya da kedinin kendi kokusunu salgı bezlerinin bulunduğu yanak ve kulak çevresini elinize pamuklu bir eldiven giyerek sıvazlayıp edinebilirsiniz. Daha sonra da bu kokuyu kedinin rahat ve güvende hissetmesini istediğiniz yerlere sürebilirsiniz.
Ve unutmayın ki: bir yavru kedi, büyümüş bir kediden çok daha kolay eğitilir.
Yazan: Dæhlen, M. (2018, January 29). Why can’t you get your cat to follow orders?Science Nordic.
Kaynak:John Bradshaw and Sarah Ellis: The Trainable Cat: How to Make Life Happier for You and Your Cat. Penguin. 2016