Belli bir görüntünün elde edilmesi için (örneğin kısa bacaklı Munchkin ya da kuyruksuz Manx kedisi gibi) genetik kusurlar üzerine kurulan kedi üretimi endişe verici bir trenddir. Bahse konu kedilerin görüntüleri müstakbel sahiplerine çekici geliyor olabilir; ancak insanlar bu kedilerin büyük çoğunluğunun ızdırap içinde, kısıtlı hareket kapasitesine sahip ve acı dolu bir hayat yaşadığından ve bu sebeple sık sık veteriner hekime gitmek zorunda olduğundan habersizdirler. Çoğu kedisever bu “tasarım” kedilerin ömür boyu nasıl bir ızdırap içinde yaşamaya mahkum olduğunu bilseydi, dehşete düşerdi.
Örneğin kısa bacaklı Munchkin, biraz da Paris Hilton’un bu cins bir kediye sahip olması sebebiyle, sıklıkla adı geçen son moda bir kedi ırkıdır. Fakat biz, şiddetle bu kedilerin üretilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Munchkin kedisi, genetik bir kusurun kasten devam ettirilmesiyle elde edilmiş bir kedi ırkıdır. Bir batında doğan kusurlu, sakat kedi yavruları alınıp bu sakatlık devam ettirilerek insan yapımı bir “ırk” üretilmektedir.
Üstte sağlıklı kedinin, altta Munchkin’in önayak röntgeni. Özellikle dirsek ekleminin etrafındaki deformite açıkça görülmektedir.
Bu ırklar elde edilirken, istenilen görüntüye –yani kusura- sahip iki kedi çiftleştirildiğinde, yavruların bir kısmı, genetik kusura sahip genden ölümcül olabilen “çift doz” almaktadırlar. Sonuç olarak yavrular daha anne karnındayken ölmektedirler (dokuları yıkıma uğrayarak, mumyalaşarak, düşük ve ölü doğum şeklinde). Hayatta kalabilen ve kusuru taşıyan yavrular da uzun süre acı içinde yaşamaya mahkum olmaktadırlar. Bu durum sadece Munchkinler için değil, Manx ve Scottish Fold kedileri için de geçerlidir. Munchkin kedileri hakkında yeterli bilimsel veri olmamasına rağmen, bahse konu genetik kusurun potansiyel olarak ölümcül olduğu bilinmektedir. Ayrıca, kedilerde açıkça görünen deformasyon (ki bazı kedilerde deforme olmuş ve kısalmış uzuvlara omurganın anormal eğriliği ve göğüs kafesinin düzleşmesi de eklenmiştir) hepsinde olmasa da çoğu kedide bozulmuş bir sağlık ve acıyla dolu bir hayata işaret etmektedir.
Wrexham’daki Gatehouse Veterinerlik Merkezi, Munchkin kedilerinin ne kadar zor ve acı dolu bir hayatı olabileceğinin birinci elden tanığıdır. Hastane, ümitsizce yeni bir ev arayan iki Munchkin kedisini kurtarmıştır. Bonnie ve Clyde adındaki kediler artirit ve hareketlerindeki kısıtlama sebebiyle merdiveni ve dış mekan bağlantısı olmayan bir evde yaşamaya mecburlardı. Merkezin hemşirelerinden kedi sağlığı uzmanı Kelly Eyre, kedilerin yeniden sahiplendirilmesinin imkansız olduğunu görerek onlara hastanede kucak açmıştır.
Kelly kediler hakkında şunları anlatmıştır: “İkisine de uzun süreli kullanacakları ağrı kesiciler ve eklemleri için takviye ilaçlar veriyoruz. Ayrıca Bonnie’nin kürkündeki sorun sebebiyle ikisine de kılları için takviye kullanıyoruz. Huysuz ve asosyal oldukları günler olabiliyor ve bazen Clyde akşama kadar yatağından çıkmayabiliyor. O zaman iyi hissetmediğini anlıyoruz. Kronik ağrıdan bitkin düşüyor. Bizimle hastanede yaşıyor olmasalardı, başka yerde durumları kim bilir nasıl olurdu? Burada onların ağrısını gözlemleyebiliyoruz, kan analizlerini para problemi olmadan yapabiliyoruz ve profesyonellerce yakın şekilde takip edilmelerini sağlıyoruz.
Çok ızdırap çeken başka iki tasarım kedi de Manx ve Scottish Fold ırklarıdır.
“Manx” kedisi olarak adlandırılan bu kuyruksuz kedi, “sacrocaudal dysgenesis” adlı nörolojik hastalıktan muzdariptir. İdrarını ve dışkısını tutamamaktadır.
Man Adası kökenli olmakla ünlü Manx kedisi, genetik bozukluk sonucu kuyruğun ve omurganın düzgün şekilde oluşamaması sebebiyle kuyruksuz doğan bir kedi ırkıdır. Omurgadaki bu kusur sebebiyle kedide kabızlık, rektal prolaps (rectumun anüsten dışarı sarkması), iskelet ve sinir sistemindeki problemlerden kaynaklanan sekercesine yürüme, eklem romatizması gibi rahatsızlıklar görülebilmektedir. Manx sendromu insanlarda görülen spina bifida (ayrık ya da açık omurga) rahatsızlığına model teşkil etmektedir. İnsanlar tarafından bilinçli olarak kuyruksuz –ya da çok kısa kuyruklu- görüntü elde edilmek istenmesi, bu kedilerin spina bifida ile dünyaya gelmelerine yol açmıştır.
İnsanlarda görülen artirit hastalığına da Scottish Fold kedisi model teşkil etmektedir. Scottish Fold öne doğru kıvrılan kulakları olmak üzere üretilen ve bu bebeksi yuvarlak suratıyla bazılarına cazip gelen bir kedi ırkıdır. Ne yazık ki bahse konu genetik anormallik, sadece kulaktaki kıkırdağı etkileyerek öne doğru düşmesini sağlamakla kalmayıp, eklemlerdeki kıkırdakları etkilemektedir.Bu da kedilerin erken dönemde sakat bırakan eklem romatizmasına yakalanmalarına sebep olmaktadır.
International Cat Care (Uluslararası Kedi Bakım Merkezi) başkanı Claire Bessant: “Kedi üretiminde bizim duruşumuz öncelikle hayvana zarar vermemektir. Belli bir “görüntünün” kedide en ufak bir sorun çıkarabileceği konusunda endişe varsa, üretim yapılmamalıdır. Hepimiz kediseverleri bu tür üretime karşı seslerini yükseltmek konusunda teşvik etmeli ve insanları bu kedileri satın almamaları konusunda bilinçlendirmeliyiz. Ne yazık ki, pek çok insan belli bir görünüşe sahip olmanın bedelinden habersizdir ve çoğu kedisever sevgili kedilerinin ne kadar acı çektiğini bilse dehşete düşerdi. Ayrıca kediler çektikleri acıyı gizlemede uzman yaratıklardır ve hayatları boyu sessizce acı çekebilirler.
Yazan:International Cat Care (2016, 6 Şubat). The truth about ‘designer’ cats
Fotoğraflar: Wikipedia Commons, International Cat Care, University of Pennsylvania School of Veterinary Medicine.
Kaynaklar
Gunn‐Moore, D., Bessant, C., & Malik, R. (2008). Breed‐related disorders of cats. Journal of Small Animal Practice, 49(4), 167-168.
Raffe, M. R., & Knecht, C. D. (1985). Disorders of the lumbosacral plexus. Textbook of Small Animal Orthopaedics, JB Lippincott, Philadelphia, 825-832.
Kitchen, H., Murray, R. E., & Cockrell, B. Y. (1972). Animal model for human disease. Spina bifida, sacral dysgenesis and myelocele. Animal model: Manx cats. The American journal of pathology, 68(1), 203.