Mutant kedi üretimini yasaklama zamanı geldi
Kedi, dünyanın en popüler evcil hayvanlarından biridir, ancak biz insanoğlunun alışılmamış ve abartılı görünüşlü kedi üretme çabaları onları “öldüresiye” sevmemize yol açmaktadır.
British Bulldoglar (1) ve bazı ekstrem güvercin ırkları (2) gibi, insanoğlunun estetik ideallerini tatmin için üretilmiş bazı kedi ırkları ciddi sağlık problemleriyle karşı karşıyadır. Scottish Fold kedisi de bu ırklardan biridir.
Uzun zamandır Scottish Fold üretiminin, kedide sağlık sorunlarına yol açtığı bilinmekteydi. Ancak bu konudaki araştırmalar (3), sağlık sorunu riskinin azaltılmasının mümkün olmadığını göstermiştir. Artık bu tür kedilerin üretiminin yasaklanma vakti gelmiştir.
İnsanlar neden Scottish Fold kedisini sevimli bulur?
Scottish Fold kedisi oldukça populer bir ırktır. Bu ırk, geçen yüzyılda İskoçya Perthshire’da Coupar Angus civarında bir çiftlikte, genetik bozukluğu olan bir kedinin doğal yollarla dünyaya gelmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu kedinin kulak kıkırdağı kulaklarını taşıyacak kadar sert değildi ve bu sebeple kulakları öne doğru katlanmaktaydı.
Kedinin adı Susie idi ve bu genetik bozukluk sebebiyle çok şirin görünüyordu. Hatta o kadar sevimliydi ki, Birleşik Krallığa ait özel bir kedi ırkı olarak devamı için, bu kediyi British Shorthair kedileri ve yerel kedilerle çiftleştirerek, genetik mutasyonu korumak istediler. Scottish Fold kedisi, işte böyle doğdu.
Peki, insanlar niçin bu sarkık, kıvrık kulaklı kedileri seviyorlardı? Uzmanlar bunu, hayvan davranışları (Etoloji) alanında Nobel ödülü almış olan Konrad Lorenz’in kendi adıyla anılan Lorenz Güzellik Teorisi’ne bağlamaktadırlar.
Buna göre çoğu insan, özellikle de çocuklar, insanınkine benzer yuvarlak hatları olan bir yüzü huzur verici bulmaktadırlar. Tam tersi, kurdunki gibi uzun bir burun ve dik kulaklar ürkütücü bulunur. Bu sebeple insanlar, yuvarlak baykuş yüzünü sevimli bulurlar. Japonya Tokyo’da baykuş kafelerinin bulunması ve pek çok insanın baykuş biblosu koleksiyonu yapması bu yüzdendir.
Scottish Fold kedisi de tıpkı baykuş gibi yuvarlak yüzlüdür ve bu özelliği insanlara çekici ve sevimli gelmektedir.
Genetik mutasyonun izinde
Veteriner hekimler ve bilim ınsanları kısa sürede, kulak kıkırdağındaki bu kusurun, vücuttaki eklem kıkırdaklarında da benzer sorunlara işaret edebileceğini anladılar. İngiliz genetik bilimci Oliphant Jackson, bu durumu, 1970’lerde hastane ortamında gerçekleştirdiği hassas genetik ve radyolojik deneylerle su götürmez şekilde ispat etti.
Kedilerde de insanlarda olduğu gibi çoğu genden iki takım (kopya) bulunur. Jackson, tek kopya hatalı gen serisine sahip olan Susie ve dişi yavrusu Snooks’un görece normal olduğunu ispatlamıştır.
Buna karşın, iki kopya hatalı gen taşıyan kedilerde erken yaştan itibaren sakat bırakan artirit görülmekteydi. Jackson, bulduğu sonuçlar doğrultusunda sorumlu hissederek bu ırk kedilerin üretiminin yasaklanmasını önermiştir. Nitekim Birleşik Krallık ve Fransa’da Scottish Fold kedisi üretimi yasaklanmıştır.
Ancak, bazı Scottish Fold kedileri ABD’ye ihraç edilmiş ve ne yazık ki bu ülkede, Scottish Fold kedilerinin üretimine sadece Scottish Shorthair kedileriyle çiftleştirilmesi şartıyla izin verilmiştir. Bu tür çiftleştirme sonucunda bir batında doğan yavrulardan ortalama olarak yarısı Scottish Fold, diğer yarısı da Scottish Shorthair olmaktadır. Ve bu üretim metodu böylece sürüp gitmiştir.
1990’ların başında bir grup Avustralyalı veteriner hekim, bütün Scottish Fold kedilerinin distal (merkezden uzak) uzuvlarında anormal kemik gelişimi olduğunu ispat etmiştir. Bu durum genel olarak, distal uzuvları ve kuyruğu (4) tutan dejeneratif bir eklem hastalığı olan osteoartiritin (eklem kireçlenmesi) erken dönemde başlangıcı ve hızlı ilerlemesiyle ilişkilendirilmektedir. Hastalık en belirgin şekilde el va ayak bileği eklemlerinde görülmektedir ve özellikle ayak bileğine daha fazla hasar vermektedir.
Scottish Fold kedilerinde sıklıkla uzuv problemleri gelişir. Şekil A) hastalıktan ağır etkilenmiş bir kediyi Şekil B) ise hastalıktan daha az etkilenmiş bir kediyi göstermektedir. Foto: Chris Simpson.
Yaşları ilerledikçe tüm Scottish Fold kedileri belli seviyede artirit (kireçlenme) problem yaşarlar. Bu alandaki araştırmalar sonradan Japon (5) ve Koreli (6) bilimadamlarınca da genişletilerek doğrulanmıştır. Buna rağmen Scottish Fold kedileri hala ABD, Asya ve Avustralya’da üretilmeye devam edilmektedir.
İki yıl once Avustralyalı, Avrupalı ve ABD’li araştırmacıların işbirlği, sorunun bilimsel açıklamasını ortaya koymuş ve bu araştırma Osteoartirit ve Kıkırdak Dergisi’nde (Journal of Osteoarthritis and Cartilage) yayınlanmıştır.
Buna göre sorun, kıkırdakta baskı ve acı duyusuyla ilişkili hücreleri etkileyen bir genle ilgiliydi. Çok benzer genetik bozukluğa sahip çocuklarda da Scottish Fold kedilerindekine benzeyen kemik deformasyonları olduğu görülmüştür (7).
Peki bu durum kediler için ne anlama gelmektedir?
Scottish Fold kedilerindeki genetik bozukluğun devam ettirilmesi, kısalmış uzuvlara, normal olmayan bir yürüyüşe, garip görünüşlü, bazen sert ve ağrılı olabilen bir kuyruğa ve erken yaşta osteoartirite yakalanma eğilimine sebep olmaktadır. Bu durum değişik oranlarda (sıklıkla ciddi derecede) topallamaya ve ikincil deformasyonlara sebep olmaktadır.
Esasen, Jackson’un 1970’lerde yaptığı çalışmadan bu yana, Scottish Fold kedisi üretiminin etik olarak savunulur bir tarafı olmadığı bilinmektedir.
Ancak, dünyanın pek çok yerinde Scottish Fold üretimi devam etmekte ve kedi üreticileri ile veteriner hekimler bu kedilerdeki apaçık sağlık sorunlarını görmezden gelmektedirler.
Hala cevaplanması gereken pek çok bilinmeyen olmasına rağmen, bugün, bu kedilerin üretimine devam edilmesinin bir zulüm olduğunu anlayacak kadar detaylı bilgiye sahibiz. Bugün veteriner hekimler ve kedi üreticilerince bu uygulamaya göz yumulmasının, hiçbir haklı bilimsel temeli yoktur. Yapılan, belli bir ırk kedi üretmek değil, bir genetik hastalık durumunu sürekli kılmaktır.
Ne yapılmalı?
Scottish Fold kedilerinin çoğunun, ömürlerinin büyük bir kısmını acı içinde geçireceğini, devamlı ilaç kullanımına, hatta radyoterapi (8) ve ameliyata (9) muhtaç olacaklarını bile bile üretimlerinin devamına göz yumulmamalıdır.
Kıvrık kulaklar uğruna bu kedilere zarar verip hasta edeceği bilinen değişiklikler yapma ısrarı nedendir? Kedide kıvrık kulaklar, olsa olsa saçma ve gereksiz bir özelliktir.
Sorunun çözümü basittir: Scottish Fold kedisinin üretimine izin verilmemeli ve bu uygulama tüm dünyada yasaklanmalıdır.
Konu hakkındaki diğer yazılarımız için:
Bütün Scottish Foldlar Acı Çekiyor!
Genetik Bozuklukları Olan Hayvanları Üretenler Ceza Alacak
Scottish Fold Üretimi Uzmanları Gerçekten İkiye mi Böldü?
Scottish Fold Tutkusuna Hızlı Son
İmza Kampanyamız:
Scottish Fold Üretimi Yasaklansın
Yazan: Malik, R. (2016, 27 Eylül) Cute and condemned to suffering: it’s time to ban the breeding of mutant cats. The Conversation.
Çeviren: Güzin Paksoylu
Fotoğraflar: Wikipedia commons (Scottish fold), Heikki Siltala, Fujiwara‐Igarashi, A., et al. “Efficacy and Complications of Palliative Irradiation in Three Scottish Fold Cats with Osteochondrodysplasia.” Journal of Veterinary Internal Medicine 29.6 (2015): 1643-1647.
Kaynaklar
1. Brooks, Dina, et al. “Obstructive sleep apnea as a cause of systemic hypertension. Evidence from a canine model.” Journal of Clinical Investigation 99.1 (1997): 106.
2. Secord, James A. “Nature’s fancy: Charles Darwin and the breeding of pigeons.” Isis 72.2 (1981): 163-186.
3. Gandolfi, B., et al. “A dominant TRPV4 variant underlies osteochondrodysplasia in Scottish fold cats.” Osteoarthritis and Cartilage 24.8 (2016): 1441-1450.
4. Malik, R., et al. “Osteochondrodysplasia in Scottish fold cats.” Australian veterinary journal 77.2 (1999): 85-92.
5. Takanosu, M., et al. “Incomplete dominant osteochondrodysplasia in heterozygous Scottish Fold cats.” Journal of Small Animal Practice 49.4 (2008): 197-199.
6. Chang, Jinhwa, et al. “Osteochondrodysplasia in three Scottish Fold cats.” Journal of veterinary science 8.3 (2007): 307-309.
7. Lamandé, Shireen R., et al. “Mutations in TRPV4 cause an inherited arthropathy of hands and feet.” Nature genetics 43.11 (2011): 1142-1146.
8.Hubler, Madeleine, et al. “Palliative irradiation of Scottish Fold osteochondrodysplasia.” Veterinary Radiology & Ultrasound 45.6 (2004): 582-585.
9. Mathews, Kyle G., et al. “Resolution of lameness associated with Scottish fold osteodystrophy following bilateral ostectomies and pantarsalarthrodeses: a case report.” Journal of the American Animal Hospital Association 31.4 (1995): 280-288.