Kediler fareleri öldürene kadar eziyet edebilir ve biz onlara karşı ne kadar iyi olursak olalım, bizi yine de görmezden gelebilirler. Peki, kediler neden böyle davranırlar?
Köpek sahipleri evlerine gittiklerinde köpekleri tarafından coşkuyla ve köpeklerinin kuyruk sallayarak ifade ettikleri bir neşe ile karşılanmaktadır. Ancak bir kedi sahibi iseniz, durum farklıdır. En azından kedinizin sizin döndüğünüzü fark etmesini umarsınız.
Eğer şanslıysanız, kediniz sizi kapıda selamlamaya gelebilir ve birkaç kez bacaklarınızın etrafında sevecen bir şekilde daire çizebilir. Ancak nasıl karşılanırsanız karşılanın, bu hiçbir zaman bir köpeğin sahibine sergilediği kadar hevesli olmayacaktır.
Kediler nankör müdür? Bizleri gerçekten umursamazlar mı, yoksa tam tersi mi?
Bir deyişe göre, “Köpeklerin efendileri, kedilerin ise elemanları vardır”. Köpekler sahiplerine bağlanırken kediler sadece bir mekanı sahiplenmektedir. Ancak, Dennis Turner’a göre bu çıkarım doğru değildir. Bir biyolog olan ve insanlar ile evcil kediler arasındaki ilişkiyi araştıran Turner, bunu şu şekilde açıklamaktadır:
“İnsanlara henüz yavru bir kedicik iken alıştırılan ve sosyalleşen kediler, sahipleri ile içten bir sosyal ilişki geliştirebilmekte ve onları sadece konserve mama açıcısı olarak görmemektedir. Bu kediler -her ne kadar döndüklerinde onlara soğuk davransalar da- sahipleri tatile gittiklerinde onları özlemektedir.”
2015 yılında yapılan bir çalışmada; kedilerin sahiplerine olan duygusal bağlanmalarının, köpek ve sahipleri arasındaki bağlanma ilişkisinden farklı olduğu gösterilmiştir (1). Birleşik Krallık’ta bulunan Lincoln Üniversitesi’nde yürütülen bu çalışma kapsamında, araştırmacılar aslında küçük çocuklarda kullanılmak üzere geliştirilmiş bir yöntem ile 20 kediyi ve sahiplerini incelemiştir.
“Yabancı durum testi” olarak adlandırılan bu yöntem, çocuğun annesine güvenli bağlanma geliştirip geliştirmediğini değerlendirmekte, bu da insanlardaki sağlıklı gelişimin temellerinden birini oluşturmaktadır. Benzer şekilde, böylesi bir bağ köpekler ile sahipleri arasında da gözlemlenmiştir.
Ne var ki kediler ve sahipleri bu testte başarısız olmuşlardır. Araştırmanın yayımlandığı Plos One isimli dergide araştırmacılar, “Elde edilen sonuçlar yetişkin kedilerin tipik biçimde, sosyal ilişkiler içerisinde dahi oldukça bağımsız oldukları görüşünü desteklemektedir” çıkarımında bulunmuşlardır. “Kediler başka birilerinin onlara bir güvenlik duyumu sağlama gereksinimine sahip değillerdir.”
Kediler başkaları ile birlikte olmak yerine yalnız olmayı tercih ederler
Kedilerin köpeklerden bu kadar farklı olmalarının -ve dolayısıyla insanlar ile olan ilişkilerinde de bunu sergilemelerinin- basit bir nedeni vardır: “Kediler esasen yalnızlığı seven ve bağımsız yapıda canlılardır”, diye açıklamaktadır Dennis Turner. Köpeklerin ataları olan kurtlarda görüldüğü gibi, açık bir sosyal yapılanma içerisinde büyük sürüler halinde yaşamamışlardır.
Evcil kedinin atası Yakın Doğu yaban kedisidir (Felis lybica lybica). Yaban kedisinin bu alt türü, Anadolu başta olmak üzere, Doğu Akdeniz (Levant) yöresinde ve çevresinde yaygın biçimde yaşamını sürdürmüştür. Yakın Doğu bölgesinde yaşayan yaban kedileri yalnız avlanmaktadır ve sadece fare, sıçan, kuş ve sürüngenler gibi küçük hayvanlar ile beslenmektedir.
Yaban kedileri diğer kediler ile sosyal ilişkiler geliştirebilmektedir. Ancak eninde sonunda, her canlı kendine bel bağlamaktadır. İşte kediler binlerce yıl boyunca bu şekilde yaşayagelmiş ve günümüzde de hala bu tarzı sürdürmektedirler.
İtaat mi? Asla!
Bir kedinin insanlara karşı ne derece arkadaş canlısı olacağı, yaşamının erken dönemlerinde edindiği deneyimlere bağlıdır.
Turner’a göre, “Yaşamlarının ilk iki ila sekiz haftasını kapsayan süreçteki sosyalizasyon, bir kedinin -istemli bir şekilde- sosyal bağlanma ilişkisi kurabilmesini sağlamaktadır.”
Ne olursa olsun, kediler bağımsızlıklarını muhafaza ederler, bu da birçok kedi sahibi tarafından takdir edilen bir özellik olmaktadır. Her ne kadar kediler arkadaş canlısı olabilseler de, bu onları kontrol edebileceğiniz ya da onlara zorla bir şeyler yaptırabileceğiniz anlamına gelmez. Eğer herhangi bir şey onlara uygun gelmezse, kediler kendilerini savunma yoluna giderler ve bu, gerektiği zaman tırmalama ve ısırma eylemlerini de içerebilir.
Yalnızlığı seven canlılar olarak kediler, sürünün üyeleri olarak evrilen köpeklerde gözlemlenen kapsamlı iletişim repertuarına da sahip olamamışlardır. Örneğin, kediler kum kaplarının dışına idrar yaparak iyi olmadıklarını gösterme eğilimindedirler. Bu “protesto işemesi”, stres altında olduklarının bir işaretidir. Kediler alışkanlıklara güçlü şekilde bağlı olan canlılar olduklarından değişikliklerle iyi baş edemezler. Ancak çoğu kedi sahibi bu davranışı yanlış yorumlayıp, kedilerinin küskün ya da kızgın olduğunu varsaymaktadır.
Neden şu zavallı fareyi onunla oynamadan öldürmüyor?
Kedilerin acımasız olma yönünde ün sahibi olmaları özellikle bir nedenden kaynaklanmaktadır: fareler ve diğer avları ile oynama eğiliminde olmaları.
Turner’a göre, “Kediler fırsatçı avcılardır ve şans eseri keşfettikleri bir avı -aç olmasalar bile- takip etme ve yakalama açısından hazır olmalıdırlar”. Canlı avı ile oynarken aslında kedi, bu içsel çatışmayı eyleme vurmaktadır. “Her ne kadar zalimce görünse de, bu durum evrimsel seçilimce geliştirilen gerekli bir süreçtir.”
Bizim açımızdan bakıldığında bu acımasızca görünmektedir.
Kedilerin hemen öldürmek yerine neden avları ile oynadıklarını işaret eden bilimsel bir açıklama var mıdır? 1970’li yıllarda bu konuda araştırma yapan bilim insanları; av ne kadar büyük ve tehlikeli ise, kedilerin de o kadar uzun süreler boyunca onunla oynadığını ortaya koymuştur (2).
Az önceki sonuca ulaşan çalışmaya göre, kedilerin bir ısırıkla öldürebilecekleri kadar yaklaşmadan önce, avlarına yavaş yavaş yanaştıkları ve öldürmeden önce, güvende olacakları biçimde oynamayı tercih ettikleri belirtilmiştir. Diğer bir taraftan, aç kedilerin avları ile fazla oynamadıkları ve hızlıca öldürmeyi tercih ettikleri gözlemlenmiştir.
Kedilerin kendi halinde ve kayıtsız olduklarını düşünebiliriz; ancak tüm ayrıntılar göz önüne alındığında, bahsi geçen süreçler aslında tipik kedi davranışını, dahası evrim sürecinin onları şekillendirdiği bir yaşam tarzını ifade etmektedir.
Çeviren: Handan Özek Erkuran
Kaynaklar
Ana kaynak: Osterath, B. (2018, 8 Ağustos). Cats are neither mean nor cruel. Deutsche Welle.
- Potter, A., & Mills, D. S. (2015). Domestic cats (Felis silvestris catus) do not show signs of secure attachment to their owners. PloS one, 10(9), e0135109.
2. Biben, M. (1979). Predation and predatory play behavior of domestic cats. Animal Behavior, 27, 81-94.