Kedi gençlik hastalığı (Feline panleukopenia) dünyanın pek çok yerindeki yabani ve evcil kedilerde rastlanan çok bulaşıcı bir enfeksiyondur.
Geçtiğimiz hafta Avustralya’nın bir bölgesindeki kedi yavrularında “kedi vebası” olarak da bilinen kedi gençlik hastalığına birden fazla vakada rastlandığı rapor edilmiştir (1).
Durum Türkiye’de de iyiye gitmemektedir. Kedi gençlik hastalığı, Afyonkarahisar’da yapılan bir çalışmaya göre %16 (2), Ankara’da yapılan bir diğer çalışmada ise bu oran %45 olarak çıkmıştır! (6). Ankara’daki oranın Afyon’dakine göre çok daha yüksek çıkmasının nedeni, Ankara’daki belediye ve hayvanseverlerce yapılan yanlış uygulamalar olduğu düşünülmektedir. Virüsün yayılmaması için toplu beslemelerden kaçınılmalı, kediler sabit kedi evleri ve barınaklardan uzak tutulmalıdır.
Feline parvovirus nedir ve nasıl öldürür?
Kedi vebasi olarak da bilinen panlökopeniye Kedi parvovirüsü neden olur (bu virüs hızlı çoğalan hücreleri tercih eder). Enfekte kedilerin ince bağırsaklarındaki sıralı hücrelere saldırarak öldürür ve bunu kusma, ishal (genelde kanlı), ateş, halsizlik, anoreksi ve bazen ani ölüm izler (3).
Kemik iliği virüs tarafından tahribata uğrar ve bu durum akyuvarların sayısının azalmasına yol açar. Sonuç olarak enfekte kediler sızıntı yapan ince bağırsak duvarına saldıran sekonder bakterilerle savaşamayacak hale gelir.
Parvovirus vakalarının çoğu aşılanmamış yavru veya genç kedilerde rastlanır. Bu korkunç hastalık kedilerin sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturur – eğer sağ kalırlarsa günlerce acı çekmelerine neden olur.
Tedavi hastanede yoğun bakımı kapsar: infüzyon pompasıyla intravenöz sıvılar, kusmayı azaltmak için ilaçlar, pahalı anti-viral tedavi (omega-interferon), ağrıyı azaltmak için opiyatlar, sekonder bakteri enfeksiyonlarını tedavi etmek için geniş spektrumlu antibiyotikler ve zaman zaman kan veya plazma transfüzyonu ile beslenme desteği (besleme tüpleri).
Bu tedavi çok pahalıdır ve pek çok hayvan sahibi tarafından karşılanamamaktadır. Tedavi sonucunda dahi ölüm oranı yüksektir (3). Kurtulma oranının %51 den fazla olmadığı belirtilmektedir.
Fotoğraf: Jozef Polc
Parvovirüs, virüs taşıyan kedilerin dışkılarından yayılmaktadır. Kedi kumu kapları ve doğal dışkılama alanları virüsün başlıca bulaşma alanlarıdır.
Bulaşma özellikle virüs taşıyan ve taşımayan kedilerin bir arada tutulduğu barınaklar ve kedilerin dışarıya bırakıldığı evlerde olmaktadır. Ancak hiç dışarı çıkmayan ev kedileri bile bu tehlikeden yüzde yüz arınmış değillerdir, çünkü siz de ayakkabılarınız ya da giyiminiz ile bu virüsü eve taşıyabilirsiniz.
Kedi gençlik hastalığı veteriner hekimler tarafından anında alınacak örnekler ve bunların laboratuvar sonuçları değerlendirilerek kolayca teşhis edilebilmektedir.
Virüsün insanlara bulaşma tehlikesi yoktur.
Kedi vebası nasıl tekrar ortaya çıktı?
Kedi parvovirüsü hiçbir zaman tabiattaki kedi popülasyonlarında tamamen yok olmamıştır.
Bazı yıllarda, çok kısa bir sürede çok sayıda kedinin yeryüzünden silinmesine yol açan salgınlara rastlanmaktadır. Bazen de virüs, yeryüzünden silindiğini düşündürecek kadar ortadan kaybolmaktadır, ancak bu yanıltıcıdır. Virüs yaşantısını düşük bir seviyede serbest yaşayan kedilerde ya da aşılanmamış ev kedilerinde sürdürmektedir. Evet, aşılanmamış ev kedileri de virüsün yayılmasına neden olabilmektedir. Ev kedilerinin aşılanmamasının altında yatan neden de aşı maliyetinin pek çok kedi sahibinin bütçesini aşmasıdır.
Virüs aynı zamanda köpek ve tilkilere de bulaşabilmekte onlardan da gene geri kedilere geçerek çevrede farklı ortamlarda varlığını sürdürebilmektedir.
Her bir kedi için en iyi korunma yolu, bulunduğu topluluktaki kedilerin olabildiğince fazlasının aşılanmasıdır. Bu “sürü bağışıklığı” yöntemi hızla bulaşıcı, inatçı ve dayanıklı virüse karşı en iyi korunma yöntemidir. Aşılanma oranı %70’in altına düştüğünde o kedi topluluğunun başı dertte demektir.
Ev kedilerini nasıl koruyabiliriz?
Feline parvovirüs aşısı çok yüksek oranda etkilidir (%99’dan fazla) ve veteriner hekimler tarafından düzenli sağlık kontrolü sırasında yapılan F3 ve F4 karma aşılarıyla birlikte yapılır (4).
The Australian Veterinary Association (Avustralya Veterinerler Birliği), tüm kedilerin her yıl aşılanmasını tavsiye etmektedir. Fakat bugünün modern aşılarının 16 haftadan daha büyük kedi yavrularında tek bir vuruşta dahi birkaç yıla kadar süren bağışıklık kazandırdığına dair ciddi bulgular vardır (5).
Eğer bir kedi yavrusu 2 veya 3 defa aşı olursa (sonuncusu 16-18 haftalık iken) ve bir yıl sonra da güçlendirici bir aşı olursa büyük olasılıkla virüse karşı birkaç yıl, belki de hayat boyu sürecek bir bağışıklık kazanacaktır.
Eğer yetişkin kediniz geçtiğiniz 3 yılda da yıllık aşılarını olmuşsa büyük olasılıkla bağışıklık sistemi mükemmel durumdadır.
Kedinizin aşıları 3 yıl ve daha uzun süredir yapılmadı ise, en kısa sürede veteriner hekiminize gitmeniz akıllıca olacaktır. Birkaç gün içinde yapılacak aşılar ile kediniz gayet güçlü bir savunma sistemine kavuşacak ve bunu sürdürebilecektir.
Serbest dolaşan kediler ve sokaktaki kediler ne olacak?
Fotoğraf: César Couto
Kedi gençlik hastalığına karşı hiç aşılanmamış – serbestçe dışarda dolaşan veya sokakta yaşayan, aşıyı karşılayacak mali gücü olmayan sahipliler de dahil, tüm kedilerin aşılanması çabalarını desteklemeliyiz.
Bu, eğer devlet tarafından sağlanan fonlar salgınları önlemeye daha fazla yönlendirilirse mümkün olabilir. Bunun da ötesinde, serbest yaşayan kediler ve mali gücü olmayan kedi sahipleri için belediye veterinerlikleri, kar amacı gütmeyen vakıflar ve dernekler bedava ya da düşük fiyatlı aşılama sağlayabilirler.
Unutmayın ki, kedi popülasyonunda aşılanan kedi sayısı ne kadar yüksek bir oran oluşturursa herhangi bir kedinin hastalanması olasılığı da o kadar düşük olmaktadır. Başka bir şekilde söylersek, tüm popülasyonun içinde kısıtlı bir kedi adedini aşırı aşılanmaya maruz bırakmak yerine, aşılanan kedi adedini maksimize etmek çok daha etkin olacaktır.
Yazan: Wesman, M. Malik, R. (2018, 6 Şubat). Cat plague is back after nearly 40 years in hiding – here’s what you need to know. The Conversation.
Kapak fotoğrafı: Oxana Lebedeva
Kaynaklar
- The New Daily (2018, 4 Şubat). Pet cats at risk from deadly, highly contagious outbreak.
2. Gür, S. & Avdatek, K. (2016). Afyonkarahisar’da Kedilerde Feline Panleukopenia Virusunun Serolojik Olarak Araştırılması. Kocatepe Veteriner Dergisi, 9(3), 165-170.
3. Kruse, B. D., Unterer, S., Horlacher, K., Sauter‐Louis, C., & Hartmann, K. (2010). Prognostic factors in cats with feline panleukopenia. Journal of veterinary internal medicine, 24(6), 1271-1276.
4.Hosie, M. J., Addie, D. D., Boucraut-Baralon, C., Egberink, H., Frymus, T., Gruffydd-Jones, T., … & Marsilio, F. (2015). Matrix vaccination guidelines: 2015 ABCD recommendations for indoor/outdoor cats, rescue shelter cats and breeding catteries. Journal of feline medicine and surgery, 17(7), 583-587.
5. Day, M. J., Horzinek, M. C., & Schultz, R. D. (2007). Compiled by the vaccination guidelines group (VGG) of the world small animal veterinary association (WSAVA). Journal of Small Animal Practice, 48(9), 528-541. - Oğuzoğlu, T. Ç., Muz, D., Timurkan, M. Ö., Maral, N., & Gurcan, I. S. (2013). Prevalences of feline coronavirus (FCoV), feline leukaemia virus (FeLV), feline immunodeficiency virus (FIV) and feline parvovirus (FPV) among domestic cats in Ankara, Turkey. Revue Méd. Vét, 164(11), 511-516.