Köpeğini okşarken bir insanın yüzünün aydınlandığını görmek, hamsterını yüzüne dokundurduğunda gıdıklanan bir çocuğun gülüşünü duymak, hayvanların ruh sağlığımıza iyi geldiğinin kesin bir göstergesi gibi. Öyle olduğunu umalım çünkü bu durum sadece milyonlarca evcil hayvan sahibiyle sınırlı değil.
Huzurevi, havaalanı, hastane ve üniversiteler gibi sayıları giderek artmakta olan birçok alanda hayvanların tedavide kullanımı giderek yaygınlık kazanmakta. Ne var ki psikolog Molly Crossman’ın Journal of Clinical Psychology’de yayımlanan makalesinden de görülebileceği üzere, bilimsel yayınlarla, genel kabul gören hayvan temasının bir tedavi biçimi veya tedavi desteği olarak kullanımı aynı paralelde ilerlemiyor.
Yıllar süren hayvan-insan etkileşimi araştırmalarından ardından, Crossman karışık sonuçlara ulaştı: bazı araştırmalar fayda sağladığını gösterirken, geri kalanı böyle bir bulguya ulaşamadı. Bunda araştırmaların düşük nitelikli olmasının da etkisi var.
Sözgelimi hayvan temelli tedavi ve hayvan destekli tedaviye ilişkin araştırmalarda genellikle kısa vadeli sonuçlara bakıldığında faydanın görüldüğü ortaya çıkıyor. Hayvandan hayvana değişen genellenebilir etkileri mukayese edilmiş değil ve genellikle kontrol koşullarında yapılmamışlar, bu nedenle görünürdeki pozitif sonuçların sadece geçen zaman ya da herhangi bir sosyal ya da keyif verici etkinlikle ilişkili olup olmadığını bilmenin bir yolu yok.
Bariz nedenlerden dolayı bir diğer sorun da, hayvan temelli tedavide her zaman bir eğiticinin bulunması zorunluluğudur fakat mevcut araştırmalar bu kişinin etkisini açıklamakta sürekli başarısız olmuştur. Bu da görülen herhangi bir faydanın, hayvanın aksine, yalnızca ya da kısmen eğiticinin cana yakınlığı ve arkadaşlığına bağlı olmasının mümkün olduğu anlamına gelmektedir.
Benzer şekilde evcil hayvan sahibi olmanın faydaları üzerine yapılan çoğu araştırma, evcil hayvanlar belli katılımcılara pay edilirken, diğer katılımcıların evcil hayvanların bulunmadığı kontrol koşullarına yerleştirildiği deneylerdense, sadece gözleme dayanmakta.
Hayvanların aşikâr psikolojik yararlarının gerçek olduğunu varsaysak bile, Crossman bunların hangi mekanizmalarla oluştuğuna dair hemen hemen hiçbir araştırmanın yapılmadığının altını çiziyor. Bu konuda, test edilmesi gereken, tanımlamış olduğu birkaç olasılık şunlar: olumlu duyguların hayvandan insana geçmesi, hayvanların karşılıksız sevgi sağladığı duygusu ve elle temasın faydaları.
Hayvan temasının kimler için, nasıl ve ne şekilde ruhsal açıdan faydalı olduğunu ortaya çıkarmak, tedavi amacıyla hayvanlardan yararlanılmasının olumlu etkisini artırmaya yardımcı olacaktır. Crossman, hayvandan insana duygu aktarımı fikrinin, bizlere aynı zamanda hayvan tedavisinin hayvanlar üzerindeki etkilerini de göz ardı etmemizi ve insanlara yardım süreci sırasında hayvanların iyi hâllerinden feragat etmemiz gerektiğini hatırlattığına işaret ediyor.
Bazılarınız bu alanda bu tür nitelikli araştırmaların olup olmadığını merak ediyor olabilir. Crossman, pek çok kişinin hayvan temasının faydalı olduğunu bildiklerini ve “deneysel kanıtların gerekliliği konusunda sıklıkla şüpheci olduklarını” düşündüklerini söylüyor. Fakat daha yaygın psikoterapi yazını bizlere, müdahalelerin her zaman yararlı olacağını varsaymanın tehlikeleri olduğunu öğretiyor. Hayvan tedavisi ya da evcil hayvan sahibi olmak herkeste işe yaramayabilir ve bazı durumlarda zararlı dahi olabilir. Sözgelimi, stresle başa çıkmakla mücadele eden birisi için evcil bir hayvanın sorumluluğunu almak ters etki yapabilir.
Crossman, “Araştırmacılar ve doktorlar 50 yıla yakın metodolojik gelişmeler ve ilerlemeler aradılar, ancak bu arayışlar büyük oranda cevapsız kalmakta” diye yazıyor. “Bu noktada, bu alandaki en kesin sonuç, henüz net bir sonuca varamıyor oluşumuzdur.”
Yazar: Jarrett, C. (2016, 19 Aralık). The evidence for the psychological benefits of animals is surprisingly weak. The British Psychological Society, BPS Research Digest.
Çevirmen: Uğur Pullukçu
Kapak fotoğrafı: Özlem Kalın
Kaynak: Crossman, M. K. (2016). Effects of Interactions With Animals On Human Psychological Distress. Journal of Clinical Psychology.