Ankara Hacettepe Üniversitesi Kız Öğrenci Yurdu’nda 22 Mayıs 2018 Salı günü saat 19:20 civarında iki kedi zemin katta yaralı olarak bulundu. Yaralı kedilerden biri ne yazık ki kurtarılamadı. Diğer kedinin tedavisi sürüyor.
· Bu kedileri gerçekten cani bir kız öğrenci 5. kattan aşağı mı attı?
Sosyal medyada paylaşım yapan hayvanseverler ve Hacettepe Üniversitesi Hayvan Hakları ve Doğayı Koruma Topluluğu / HAYDOK’un açıklamaları bu soruya NET ve KESİN bir dille cevap vermektedir.
Fakat gerçekte olayla ilgili herhangi bir somut ifade veya kanıt bulunmamaktadır.
Olaydan sadece bir kaç saat sonra yapılan bir paylaşım: “Bu saatten sonra yapılabilecek hiçbir şey yok. Katlarda kamera yok, gören biri yok. Ama bu olay duyulsun, bilinsin istiyorum”.
Anadolu Kedisiolarak bu sabah Hacettepe Üniversitesi J bloktaki Kız Yurdu yönetimi ile iletişime geçtik ve olay hakkındaki bazı şüphelerimizi kendileriyle paylaştık ve kendilerine bir takım sorular yönelttik.
· Soru 1: Güvenlik kamerası görüntüleri mevcut mu?
Maalesef yurt içinde kamera mevcut değil. Dolayısıyla kesin bir yargıya varmak neredeyse imkansız.
· Soru 2: Kediler nerede bulundular?
Bazı kaynaklarda bahsedildiği gibi kediler yurt odasından veya camdan dışarı atılmadılar. Binanın ortasındaki boşluktan düşmüş bir şekilde çamaşırhanenin bulunduğu zemin katta ölü ve yaralı halde bulundular.
· Soldaki Anadolu kedisi maalesef can verirken, sağdaki yoğun bakımda hayatta kalma mücadelesi veriyor.
· Soru 3: Kedilerin aşağı attıldığını gören görgü tanıkları var mı?
Bu konuda kaynağı ve kimliği belirsiz bazı söylentiler dışında ciddi bir ifade bulunmamaktadır.
· Soru 4: Kedilerin bazı öğrenciler tarafından yurt binası içinde beslenildiği doğru mu?
Yurt yönetiminin tüm uyarılarına ve HAYDOK’un kampüs içinde besleme yapmasına rağmen, yurttaki bazı öğrenciler kedileri içeride beslemekte ısrarcılar, hatta odalarının önlerine mama bırakmaktalar. Kedilerin uzun zamandan beri bina içinde olduklarını biliyoruz.
· Soru 5: Yurt binası içinde kedilerin olmasının ne gibi riskleri olabilir?
J bloktaki yurt binası, ortasındaki boşluktan dolayı kediler içintehlikeli bir mimariye sahiptir. Bu boşluktan kedilerin aşağı düşme ihtimalleri azımsanmayacak derecededir.
Yurt içinde çekilmiş bu fotoğraftan da anlaşılacağı gibi bina ortasındaki boşluk aynı evlerdeki balkonlarda olduğu gibi kediler için büyük bir risk ve tehlike oluşturmaktadır.
· Yurt içinde beslenen kedilerden birinin fotoğrafı. Foto: 25incikare / ekşi sözlük
· Kediler aşağı düşmüş olabilirler mi?
Anadolu Kedisi olarak olayı yorumladığımızda yaklaşık olarak 300 öğrencinin kaldığı kız yurdunda, derslerin olmadığı ve yurdun en yoğun olduğu bir zamanda (hafta içi saat 19:20 civarında) bir kız öğrencinin 5. Kattan önce saksıyı, sonra bir kediyi, sonra da diğer bir kediyi aşağı atmış olma olasılığını ve bunu kimsenin görmemesini pek gerçekçi bulmuyoruz.
Ayrıca bu tür vakaları incelediğimizdegenelde kadınların değil erkeklerin benzer suçlar işlediklerini görüyoruz. Tabii buradan çıkarak kesin bir yargıya varamayız.
Yönetimden aldığımız bilgiye ve kedi davranışları üzerine tüm bilgi ve tecrübemize istinaden bu üzücü vakada kedilerin kavga veya oyunesnasında veya başka bir nedenden (bir şeyden korkma ve sese karşı bir tepki de olabilir) dolayı aşağı düştüklerini veya atladıklarını düşünüyoruz. Yönetimin anlattığına göre bu iki kedinin zaman zaman kavga ettiklerini de eklemek istiyoruz.
· Bu tür paylaşımlarda neden “cani” insan öğesi ön plana çıkarılmaya çalışılıyor?
Ne yazık ki çoğu hayvansever grup, sayfa veya dernek bu tür paylaşımlarda olayları bazenbilinçli bir şekilde kamuoyunun dikkatini çekmek için çarpıtabiliyor.
Buradaki amacın –özellikle son zamanlarda ve siyasi seçimler öncesinde– hayvan hakları hakkındaki mevcut yasaların yeniden düzenlenmesi için kamuoyu baskısıyaratmak olduğunu gözlemliyoruz.
Bu olayda da Hacettepe Üniversitesi Haydok sayfasında olayla ilgili yetersiz bilgiler aktarılıp, hiçbir kanıt sunulmadan, metnin büyük bir kısmında konudan bağımsız olarak yasa değişimi vurgulanmıştır: “Sahipli veya Sahipsiz Hayvana şiddet uygulanmasına ilişkin kurumlarca acil tedbir alınıp işlem yapılması.”
Bizler de herkes gibi yasaların yeniden düzenlenmesini istiyoruz. Fakat her olayda yasa üzerinden bir beklentiye girmek ve olayları çarpıtmak doğru değildir.
Toplumda genel ve yanlış bir algı yaratılmıştır, sanki tüm şiddet olayları yasaların yetersizliğinden kaynaklanmakta, eğer yasalar çıkarsa tüm sorunlar bitecekmiş gibi gösterilmektedir.
Suçlular mutlaka cezalandırılmalıdır, fakat hayvanlara olan şiddet vakalarının sadece cezalarla bitmeyeceğini, hatta ciddi oranda azalmayacağını düşünüyoruz.
Muhtemelen bu vakada olduğu gibi çoğu olayda suçlu bir kişi bulunmamaktadır, olay bir kaza eseri veya insan dışı etkenlerden meydana gelmiştir.
Diğer taraftan her olayda insanları “cani” veya “sadist” olarak gösteren paylaşımlar, ne yazık ki kaos ortamı yaratmakta, birçok insanı üzmekte ve hatta psikolojilerini bozmaktadır. Tabii bu yaratılan kaos ortamından beslenmekte olan birçok kurum bulunmaktadır, buna ilerleyen yazılarımızda değineceğiz.
Türkiye’de kedilerin sürekli işkenceye uğradıkları algısı yaratılmaya çalışılmaktadır. Bu durum kediler üzerinde hiçbir fayda getirmediği gibi çoğu zaman da insanlara karşı artan nefreti arttırmaktadır. Sözde hayvanseverlik insansevmez bir nefrete dönüştürülmektedir.
· Paylaşımlarda çok sık rastladığımız hataları üç temel maddede özetlersek;
– Bir kedinin ölü bir şekilde bulunması, onun “cani” insanlar tarafından öldürüldüğü anlamına gelmez.
– Sokakta annesiz yavru bir kedi bulunması, “cani” insanların onu attığını göstermez.
– Sokakta kedi olması, insanlarca dışarıya atıldığı anlamına gelmez.
Anadolu kedileri insanların sokağa attığı değil sokaktan aldığı kedilerdir, bu coğrafyanın yerli kedileridir. Dikkat ederseniz en çok üretimi ve satışı yapılan İran Kedisi, Scottish Fold, British Shorthair gibi kedi ırklarını -çok ender rastlanan istisnalar dışında- hiç sokağa atılmış vaziyette rastlamıyoruz.
Anadolu Kedisi olarak tüm hayvanseverlere ve medyaya buradan çağrımız; hayvanlarla ilgili konularda manipülasyondan ve sansasyondan uzak, tıklanma kaygısı gütmeden, tarafsız, bilimsel ve kanıt temelli paylaşımlarda bulunmaları olacaktır. İnsanları doğru şekilde bilinçlendiren, doğru ve yapıcı paylaşımlar hem insanlar hem kediler için daha faydalı olacaktır.
Yazar: Gaye Yılmaz